Daha Fazla

Cezire ile Hoy arasındaki Kürt Emirlikler


Hakkari Emirliği

Bu ailenin soyuna dair bazı eksik ve karışık bilgiler dışında kesin bir bilgi mevcut değildir. Şerefname'ye göre, bu ailenin dedesi Şemseddin adında bir kişi olarak belirtilse de, bu durum daha sonra başka bir şekilde açıklanmıştır. Şerefname, bu emirliğin, Eseduddin Külabi tarafından yeniden kurulduğunu ve onun 'Altın Kollu' anlamına gelen 'Çeng Zörin' ismiyle tanındığını ifade eder. Bu ikinci kuruluş, Mısır’daki Asurilerin yardım geleneği sayesinde gerçekleşmiştir. Dr. Frech, Şemo-Şembo ismi üzerinden yorum yaparak, Şenbe kelimesinin Asurların dilinde haftanın günlerinden biri olduğunu ve bu nedenle bu emirin Asurlu olabileceğini öne sürmüştür. Ancak bu yorumun yanlış olduğu aşikardır. Zira Şemo ismi tamamen Kürtçedir ve benzeşme nedeniyle yapılacak bir yorumda, Şembo isminin de bir Kürt ismi olduğu sonucuna varmak gerekir.

Sonuç olarak, Şemseddin adıyla tanınan emir, bu ailenin atasıdır ve Şerefname de Kilis emirlerini anlatırken bunu belirtmektedir. Eseduddin Emir’in ölümünden sonra, yönetimi kral İzzeddin Şör-Yezdan Şör devralmış ve bu yönetim tam altmış yıl sürmüştür. Ardından, oğlu Zahit Bey, Şah İsmail'in himayesine girmiştir. Görünüşe göre, Zahit Bey’in iki oğlu, Melik Bey ve Seyyid Muhammed Bey, babalarından sonra Hakkari ve Şemdinan bölgelerinin bir kısmını yönetmişlerdir. Bu hanedan, bölgeyi 19. yüzyıla kadar yönetmiş ve Orta Kürdistan’ın en güçlü emirliklerinden biri olmuştur. 1005 yılında, Şerefhan Bitlisi döneminde Zekeriya Bey ve İbrahim Bey, Çolemörg ve Albak hükümdarlarıydılar.

Türk gezgini Evliya Çelebi, bu emirlikten övgüyle söz ederek, 'Bu emir, barış zamanında her zaman silahlı ve donanımlı on bin asker bulunduruyordu; savaş zamanında ise elli bin kişiye kadar bir orduyu toplama gücüne sahipti.' demiştir. Son olarak, Botan hükümdarlarının en son hükümdarı Nurullah Bey, Bedirhan Bey devrimi sonucu emirliğini kaybetmiş ve Halime Hanım, 1845'te Başkale’yi Türklere teslim etmiştir. Bu durum, emirliğin sonunu getirmiştir. Büyük tarihçi Hammer, Osmanlı Devleti adlı eserinin 9. cildinde, Hakkari emirlerinden Mir İmaduddin'den bahsetmekte ve onun 1049 yılında, dönemin Sadrazamı tarafından divanda öldürüldüğünü yazmaktadır.


Mahmudi Emirliği

Mahmudi emirlerinin kökeniyle ilgili farklı rivayetler mevcuttur. Dr. Frech, bu emirliğin kurucusunun Emevilerin son halifesi Mervan bin Muhammed'in soyundan gelen Behlül Bey el-Süleymani veya Silivani olduğunu belirtmektedir. Şerefname'ye göre ise, kurucu Şeyh Mahmud’un Şam'dan veya Cezire şehrinden aşiretiyle birlikte Karakoyunlu kurucusu Kara Yusuf'un sarayına geldiği, burada sultanın ona Aşut/Aşit bölgesini verdiği anlatılmaktadır. Şeyh Mahmud’un cesareti ve yiğitliği nedeniyle Aşut ve Hoşab emirliği kendisine verilmiş ve böylece aşiret 'Mahmudi' adını almıştır.

Şeyh Mahmud’un oğlu Emir Hasan, emirliğin durumunu düzeltmiş, Hakkari'den İzzeddin Şör ile savaşa girerek onu yenmiş ve Tenyo nahiyesini ele geçirmiştir. Ancak Bitlis emiri İzzeddin Şör'ü desteklediği için Mir Ahmet nehri üzerinde çatışmalar yeniden başlamış ve Emir Hasan'ın ölümüyle sonuçlanmıştır. Sonrasında emirlik, Mahmudi ve Akçakale olarak ikiye ayrılmış, 10. yüzyılın sonlarına doğru üçüncü bir bölüm daha ortaya çıkmıştır. Bu emirliğin hakimiyeti Osmanlılar dönemine kadar sürmüştür. Osmanlı gezgini Evliya Çelebi, bu emirliğin gücünü ve yüksek itibarını överek, Van vilayetinin doğusunda yüze yakın cesaretli aşiretten oluştuğunu ve barış zamanında bin atlı tutma kapasitesine sahip olduğunu ifade etmiştir. Tarihçi Hammer ise, 1049 yılında Sadrazam Kara Mustafa Paşa'nın Aşit/Aşut hükümdarını öldürdüğünü kaydetmiştir.


Binbanbeş Emirliği

İslam Ansiklopedisi bu emirlik hakkında bir şey söylemiyor. Halbuki bu emirlik Osmanlı dönemindeki büyük Kürt emirlikleri arasında meşhur bir emirlikti ve Mahmudi Emirliğinin komşusuydu. Evliya Çelebi bu emirliğin askeri gücü sürekli altı bin savaşçı kadardı diyor.


Dinbili/Denabile Emirliği

Dinbili veya Denabile Emirliği, Kürt emirliklerinden biri olarak önemli bir tarihî geçmişe sahiptir. Dr. Frech'in 'Kürtler' adlı eserinde kısıtlı bir yer bulsa da, Şerefname'de bu emirliğin kökenleri ve yönetimi hakkında kapsamlı bilgiler mevcuttur. Emirliğin ilk hükümdarı, Halife Harun Reşid'in veziri olan Yahya el-Bermeki'nin oğlu İsa b. el-Emir Musa'dır. Ensab el-Ekrad kitabı ise bu ailenin nesebinin Bermekilere dayandığını belirtmektedir.

Dinbili Emirliği, farklı aşiretlerden oluşmaktadır. En bilinen isimler arasında Yahya Dinbili, Şemsulmelik Cafer, İsabeylı ve Beyzade yer almaktadır. Bu aşiretler, tarihsel süreçte birçok halife ve hükümdar tarafından çeşitli bölgelere sürgün edilmiştir. 4. yüzyılın başından itibaren bu aile ve aşiretler, Kürdistan ve Azerbaycan'da bağımsız yönetimler kurabilmiştir. En son emir olan Dinbilli Behlul, Safevi hükümetine bağlılık bildirerek emirliği bu devlete katmıştır.

Emirlik boyunca pek çok emir görev yapmış ve çeşitli askeri, siyasi ve kültürel katkılarda bulunmuşlardır. Dinbili/Denabile Emirliği'nin önemli emirleri ve katkıları şunlardır:

Mir Muhammed: Ailenin dördüncü emiri, Şam hükümdarıydı. Hakkari'de kaleler ele geçirdi ve çeşitli ilimlerde eserler yazdı. 1004 yılında Bay kalesinde defnedildi.

Mir Süleyman: Kürdistan, Azerbaycan ve Şam'da nüfuzu olan bir emir. İran'dan sanatçılar getirerek Sincar'da Seraya Süleymani sarayını inşa ettirdi. Ayrıca eğitim için medreseler kurdu. 1019'da vefat etti.

Mir Cafer (İkinci Mir Cafer): Dinbili kalesine yakın Sencaran dağında altın madeni bulundu. 1030 yılında vefat etti.

Mir Yehya: Şerefname'ye göre, Hıristiyan tebaasından otuz bin aile ona tabi idi. Kürdistan, Azerbaycan ve Şam dağlarında bin iki yüz tekke inşa etti. 1053'te hayata gözlerini yumdu.

Mir İsa (Salaheddin el-Kurdi): Kürtlerin Yezdani grubundan yüz bin aileyi Azerbaycan ile Kohistan'a taşıdı.

Şemsulmelik Cafer: Şirvan şahı Menuçehir'le çağdaşıydı. 1131 yılında vefat etti.

Emir Beg: Selçuklu Sultanı Sencer ile güçlü ilişkiler kurdu. Hoy şehrinde büyük eserler bıraktı ve 1191'de vefat etti.

Mir Ahmed: İlmi takdir eden bir emir. Mesnevi'nin sahibi Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin yakın adamlarındandı.

Mir İbrahim: Tebriz'de ikamet eden bu emir, Cengiz Han ile iyi ilişkiler kurarak memleketini Moğolların tahriplerinden korudu. 1283'te vefat etti.

Mir Cemşid: Moğollarla çarpışan bir emir. 1315 yılında Gazan Han tarafından yenilerek öldürüldü.

Emir Behlül: Cemşid’in oğlu, 1340 yılında vefat etti.

Şah Mansur: Behlül'ün oğlu, 1340 yılında vefat etti.

Mir Mahmud: Osmanlı Sultanı Beyazıt’ın yanında saygın bir yere sahipti. Mahmudi şehrini inşa etti. 1414'te vefat etti.

Emir Veli: Hoy şehrinde ikamet etti.

Hacı Bey: Veli'nin oğlu, 1422'de vefat etti.

Sultan Ali: Hacı Bey’in oğlu, 1435 yılında vefat etti.

Emir Nazar: Sultan Ali'nin oğlu.

Emir Feridun (Kiliç): Tüm Kürdistan, Azerbaycan ve Ermenistan’ın hükümdarıydı. 1454'te vefat etti.

Emir Rüstem (Şah Verdi Bey): 1475'te vefat etti.

Emir Behruz (Süleyman Halife): 95 yaşına kadar emirlik yaptı. 1552'de vefat etti.

Eyüp Han: Behruz'un torunu, 1560'te vefat etti.

Şahbend Han: Behruz'un oğlu, 1575'te vefat etti.

Ali Han: Behruz Han’ın oğlu. Hakkari dağlarında memleketini korudu. 1603'te vefat etti.

Murtaza Kulihan: Ali Han'ın oğlu, İsfahan'da teğmen rütbesiyle görev yaptı.

Giyas Beg: Ali Han'ın oğlu, savaşlarda başarılı olamayınca orada kaldı.

Şebhaz: Murtaza Kulihan'ın oğlu, 1676'da vefat etti.

Emir Ahmed Han: Nadir Şah’ın çağdaşı, 1741'de vefat etti.

Necef Kulihan: Nadir Şah döneminde Tebriz’in emirler emiriydi, 1741'de vefat etti.

Emir Huda Dad Han: Necef Kulihan’ın oğlu.

Ağa Muhammed Han: Necef Kulihan’ın oğlu.

Fetih Ali Beg: Huda Dad Han’ın oğlu.

Abdurrezak Beg: Necef Kulihan’ın oğlu, ünlü şair ve yazar. 1799'da vefat etti.

Bahaaddin Muhammed Ağa: Alim ve şair, Abdurrezak Beg’in oğlu.

Küçük Han: Bahaaddin Ağa'nın oğlu.

Şehbaz Han: II. Murtaza Kulihan’ın oğlu.

Mahmud Han: Şehbaz Han'ın oğlu, İsfahan emirler emiriydi.

Emir Hüseyin Kulihan: Ahmed Han’ın oğlu.

Muhammed Sadık Han: Hüseyin Kulihan'ın oğlu, Azerbaycan emirler emiriydi.

Bu emirler, Dinbili Emirliği’nin tarih boyunca farklı dönemlerde hüküm süren önemli figürleridir.


Bıradost Emirliği

Dinbili Emirliği, eski Hasenevi ailesine dayanmaktadır. Ailenin kurucusu Hilal İbn Nasıru’d-Devle Bedr’in üç oğlu, babalarının ölümünün ardından Bıradost'ta toplanmıştır. Bu oğullardan biri olan Tahir, Şehrezor’un yönetimini üstlenirken, diğer birisi Akor aşiretinin başına geçmiş, üçüncüsü ise Selmas bölgesine yerleşmiştir. Şerefname’ye göre, Gazi Kıran bin Sultan Ahmed, bu ailenin en tanınmış emiridir. Başlangıçta Şah İsmail’e karşı düşmanlık besleyen Gazi Kıran, zamanla bu düşmanlığı dostluğa dönüştürmüş ve Şah, ona Gazi Kıran unvanını vermiştir. Gazi Kıran, Tergever, Somay ve Devl yörelerini alarak Çaldıran Savaşı’na kadar bağımsız bir yönetim sürdürmüştür. Osmanlı sultanı, ona Erbil, Bağdat ve Diyarbekir eyaletlerinden pek çok bölge vermiştir.

a- Somay Ailesi
Şah Muhammed Bey bin Gazi Kıran bu aileyi kurmuş ve aile üyeleri, onun vefatına kadar veraset yoluyla yönetime sahip olmuştur. 1597 yılında, Somay emiri Evliya Bey olarak kayıtlara geçmiştir.

b- Tergever Ailesi
Bu ailenin emirleri, tıpkı Bıradost ailesi gibi aynı soydan gelmektedir. Şeref Han, Nasır Bey b. Şirin Bey b. Şeyh Hasan’ın kendi döneminde memleketin emiri olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Emir Han Yekdest, bu ailenin en ünlü emiriydi ve ünlü Dımdım kalesini savunmuştur. Şah 1. Abbas döneminin başlarında emir olan bu kişi, kısa bir süre sonra ona karşı isyan etmiş ve kaleye sığınarak 1077 yılında bu kalede büyük çatışmalar yaşanmıştır.


Mukri Emirliği

Mukri Emirliği, Seyfeddin tarafından kurulmuştur. 9. yüzyılda Türkmenler hükümetinin egemenliği altında Derbas’ı ele geçirerek, Dolibarik, Ahtaci, İltemür ve Salduz bölgelerini yönetimine katmıştır. Bu süreçte birçok savaş yaparak güçlenmiş ve “Mukri” ismiyle tanınmıştır. Seyfeddin'in ölümünden sonra, oğlu Sarım Bey babasının yerine geçmiştir. Sarım Bey, Şah İsmail’in Kürdistan’ı fethetmeye çalıştığı dönemde Osmanlı himayesini talep etmiştir.Sarım Bey’in ardından, yönetim amcasının oğulları olan Şeyh Haydar, Mir Nazar ve Mir Hıdır’a geçmiştir. Bu emirler, 948 yılında Osmanlılardan ayrılarak İranlılarla anlaşmış ve Sultan Süleyman onlara karşı harekete geçmiştir. Yapılan savaşların ardından Sultan Süleyman, emirliği Emire Bey b. Haci Ömer Bey’e vermiştir.

Daha sonra, Safevilerin himayesini tercih eden Emire Bey b. Şeyh Haydar’a geçmiştir. Şah Muhammed Hudabende döneminde ise Mukri Emirliği tekrar Osmanlı yönetimine dahil olmuştur. Emire Bey, babalarının topraklarını geri almış ve Şehrezor eyaleti ile Musul sancağını da topraklarına katmıştır. Sultan Murad, ona büyük ödüller vermiştir. Emire Paşa, rakipsiz bir şekilde ve ciddiyetle memleketini yönetmiş, ancak emirlik zamanla bağımsızlık kazanmıştır. Şah 1. Abbas döneminde, emirlik iki kez büyük katliamlara uğramış ve emirliğin sonu ve işleyişi hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır.


Estoni Emirliği

Şerefname bu emirlikle ilgili herhangi bir bilgi sunmamış olsa da, İslam Ansiklopedisi konu hakkında şu bilgileri vermektedir: Eski Şemdinan ailesi, Abbâsî sülalesine dayanmakta olup, daha sonra yönetimi Nehri/Neyri aşiretinin önde gelen isimleri devralmıştır. Bu önemli şahsiyetlerden biri olan Şeyh Ebubekir b. Şeyh Abdülaziz, Estoni köyünde ikamet etmekteydi ve bu bölgede halka vaaz vererek büyük bir nüfuz kazanmıştı. Onun torunu olan ünlü Şeyh Abdullah Nehri, bu durumu ve geniş etkisini en iyi şekilde kullanarak, 1880-1883 yılları arasında Şemdinan ve Mukride bölgelerinde bir Kürt hükümeti kurma amacını taşımış ve Kürdistan’ın bağımsızlığı için zemin hazırlamıştır. Ancak bu çabalar sonuçsuz kalmış, yakalanarak İstanbul’a gönderilen Nehri, sonrasında Hicaz’a sürgün edilmiştir ve burada vefat ederek Allah’ın rahmetine kavuşmuştur.


Kaynakça

  • 1.-Zeki Beg, Muhammed Emin. Kürtler ve Kürdistan Tarihi. Nubihar Yayınları, 2020.