Daha Fazla

Büyük İskender Döneminde Med Halkı (Ahameniş İmparatorluğu Yıkılışı)


1

Med İmparatorluğu’nun yıkılışından yaklaşık iki yüzyıl sonra, hâlâ onların mirası hissedilirken ve saraylarının enkazı tozlar içinde kalmışken, köyleri, kasabaları ve şehirleri yağmalanmaya devam ediyordu. Ancak Büyük İskender, Persleri yenilgiye uğratıp iktidarı ele aldığında, Ortadoğu’nun toplumsal, siyasal ve askeri dengeleri geri dönülemez şekilde değişti. 2

MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender’in fetihleri sırasında Medler, Pers İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. Medler, MÖ 6. yüzyılda Ahamenişler'e boyun eğmiş ve Medya toprakları, Pers yönetiminde önemli bir konumda yer almıştı. Buna rağmen, Ahameniş yönetimi altında Medler büyük ölçüde kültürel özerkliklerini korumuş ve yönetimde etkili roller üstlenmişlerdi. 3 4

MÖ 331’de Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yıkmasıyla Medya da onun kontrolüne geçti. Medya'nın başkenti Ekbatana, Pers krallarının önemli bir ikametgâhı ve hazine merkeziydi. Büyük İskender, Ekbatana’yı ele geçirdiğinde hazineleri eline geçirdi ve burayı stratejik bir askeri üs haline getirdi. 5 6

Büyük İskender’in gelişi, Kürtler için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Perslerin etkisini Med topraklarının büyük bir kısmından çekmesi, Kürtler için koşulları daha elverişli hale getirdi. İki yüzyıl süren çalkantılı dönemin getirdiği zorunlu göçler ve katliamlar, Kürtler arasında yaşanan zorluklardan ders çıkarma ve değişen şartlardan faydalanma bilincini geliştirdi. Bu nedenle Kürt ileri gelenleri, Büyük İskender ile ilişkiler kurmanın yollarını aradılar ve onunla iş birliği yaparak çıkarlarını koruma yönünde anlaşmaya vardılar.

Bu dönemde Med topraklarının cazibesi yalnızca Büyük İskender’i değil, onun generallerini de cezbetti. Medya’daki önemli isimlerden biri, soylu bir aileden gelen ve askeri zekâsıyla tanınan Atirupat’tı. Atirupat, stratejik yetenekleri ve liderlik vasıflarıyla Kürtlerin çıkarlarını temsil edebilecek güçlü bir figürdü. Uzun vadeli düşünme yeteneği ve keskin zekâsıyla tanınan bu general, karşısına çıkan herkesi etkileyip istediği sonuçları elde etme becerisine sahipti. Atirupat’ın liderlik vasıfları ve yetkinliği, Büyük İskender’in ona güvenmesini sağladı. Atirupat ise Kürtlerin dürüstlüğünü, güvenilirliğini ve savaşçı ruhunu İskender’e tanıtarak onun gözünde saygın bir yer edindi. Bu süreçte, Atirupat’ın vizyonu ve politik zekâsı, güçlü bir devlet inşa etme yolunda değerli bir temel oluşturdu.

Pers İmparatorluğu’nun yıkılmasından birkaç yıl sonra, MÖ 328’de, Büyük İskender, Medya’nın yöneticisi olarak görev yapan Pers kökenli Oksidat’ı azletti. Bu kararın temel nedeni, İskender’in Perslere asla güvenemeyeceğini ve onlarla uzun vadede yürüyemeyeceğini anlamış olmasıydı. Nitekim Pers generalleri daha önce de İskender’e verdikleri sözleri tutmamış, bu ihanetler neticesinde birçok Pers komutanı idam edilmişti. Oksidat’ın görevden alınmasının ardından, İskender Medya’nın yönetimini Kürtlere devretmeyi tercih etti. Böylece, kendi iradesiyle azlettiği Oksidat’ın yerine Kürt soylusu Atirupat’ı atadı.

Büyük İskender’in Kürtlere olan yakınlığı ve dostane tutumu, kuşkusuz Atirupat’ın parlak zekâsı ve etkileyici kişiliğiyle de bağlantılıydı. Onun varlığı bile İskender’e güven veriyordu. Tarihçi Kurtiyus’a göre Atirupat, eski Med soylularından, hanedan kökenli bir ailedendi. Askeri becerileri, yöneticilik yetenekleri ve siyasi zekâsı, onu Medya topraklarının tek başına yöneticisi yapan en önemli nitelikleriydi.

Büyük İskender’in Kürtlerle güçlü ilişkiler kurmasının bir başka sebebi de Kürtlerin dürüst, güvenilir ve sözlerine sadık insanlar olmalarıydı. Ayrıca, Kürtlerin köklü medeniyet birikimleri, soylu kimlikleri ve özgün kültürleri de onun ilgisini çekiyordu. Bu hayranlık, İskender’i sık sık Kürt liderleriyle görüşmeye teşvik etti. Görüşmeler yaptığı önemli isimlerden biri de Atirupat’tı. Kaydedilen önemli ziyaretlerinden biri, MÖ 324 yılında Ekbatana’ya Atirupat’ı görmek için yaptığı yolculuktu. Ancak bu ziyaret sırasında, beraberindeki bir arkadaşı salgın hastalıktan hayatını kaybetti.

Bu olayın üzerinden çok geçmeden, Büyük İskender, MÖ 323 yılının 11 Haziran günü yaşamını yitirdi. İskender’in ölümünün ardından, ordusunda otorite boşluğu hızla büyüdü. Bu durum, ordunun dağılmasına ve fethedilen toprakların generalleri arasında paylaşılmasına yol açtı. 2

Büyük İskender’in fetihlerinden sonra Med halkı, Yunan-Makedon kültürünün etkisi altında kaldı, ancak yerel bir topluluk olarak varlıklarını sürdürdüler. İskender’in ölümünün ardından imparatorluğu generalleri arasında paylaştırıldığında, Medya bölgesi Seleukos İmparatorluğu’nun hakimiyetine girdi. Seleukoslar döneminde Medlerin yerel özerklikleri önemli ölçüde azalsa da, kültürel kimliklerini koruma çabaları devam etti. Buna rağmen, Yunan kültürünün bölgedeki etkisi giderek güçlendi. Böylece, Medler Pers yönetiminden Makedon yönetimine geçmiş olsalar da, sosyal ve kültürel yapıları büyük ölçüde aynı kaldı. Yunan kültürünün yaygınlaşmasına rağmen Medler, kimliklerini belli ölçülerde muhafaza etmeyi başardılar. 4 7


Kaynakça

  • 1.wikipedia.org
  • 2.Mîrzadeyî, A., (2020), Eski Kürt tarihi, (1.Baskı), Sitav Yayınları, Ankara
  • 3.Herodotos, 'Tarihler'
  • 4.Pierre Briant, ‘From Cyrus to Alexander’
  • 5.Quintus Curtius Rufus, ‘İskender’in Tarihi’
  • 6.Arrianus, ‘İskender’in Seferleri’
  • 7.Plutarkhos, ‘İskender’