Edebi eserler, oluşturuldukları ve konu aldıkları dönemin sosyal, siyasal, kültürel ve tarihsel koşullarından etkilenerek şekillenir. Bu eserler, yaşanan zamanın duygularını yansıtarak o dönemin izlerini taşır. Edebiyat, sadece işlediği temalarla değil, aynı zamanda biçim ve tür açısından da dönemin gelişmelerinden beslenir. Modern düşünce, edebiyatın evriminde önemli yeniliklere yol açmıştır. Şiir gibi türlerde birçok yenilik ortaya çıkarken, roman, öykü, makale ve deneme gibi yeni düzyazı türleri de bu süreçte kendini göstermiştir. Şiirlerde özgürlük, eşitlik, millet ve bağımsızlık gibi temalar işlenmiş, gazetelerde makaleler yazılmış, şiirler yayımlanmış ve romanlar tefrika edilmiştir.
Sanatçılar, yaşadıkları toplumun bir parçası olarak, toplumun acılarına ve sevinçlerine ortak olur, bu duyguları hissederek geleceğe aktarmayı amaçlarlar. Ancak sanatçılar, bir siyasi düşünceyi doğrudan aktarmazlar. Onlar, siyasetin yarattığı atmosferi, duyguları ve manzaraları işlerler; ancak bu, sanatçının siyasetle, toplumsal değişimle ve dönemin sancılarıyla ilgilenmediği anlamına gelmez. Sanatçı her zaman, toplumun değişiminde farklı kimliklerle önemli bir rol üstlenir. Özellikle 19. ve 20. yüzyıldaki sanatçılar, toplumsal ve siyasi gelişmelerle yakından ilgilenmiş ve eserlerinde bu düşüncelerine yer vermiştir.XX. yüzyılın başında, Kürt aydınları da, ait oldukları Kürt toplumunun sorunlarına kayıtsız kalmamış ve bu sorunları eserlerine yansıtmışlardır. Kürtlerin yaşadığı ekonomik ve sosyal zorluklar, Kürt aydınları için temel meseleler haline gelmiş ve eserlerinde sıkça işlenmiştir. Ayrıca, Avrupa'da ortaya çıkan ve Osmanlı İmparatorluğu'nda 20. yüzyıl başlarında tartışılan ulusalcı fikirler de Kürt aydınlarının eserlerinde önemli bir yer tutmuştur. 1920'lerden sonra, eserlerde geçmişin acılarının yanı sıra, toplumsal gerçekçiliğin etkisiyle geleceğe dair umutlar da işlenmiştir. Bu bağlamda, Sovyetler Birliği'nde gelişen modern Kürt edebiyatı, rahat bir ortamda Kürt toplumunun ulusal değerleriyle varlık gösterdiği bir dönemi en iyi şekilde yansıtmaktadır.
Bu dönemde oluşturulan eserler, modern Kürt edebiyatının önemli örnekleri olarak günümüze ulaşmıştır. Türkiye'de cumhuriyetin ilanıyla birlikte Kürt dili ve edebiyatına dair faaliyetler sona ererken, Sovyetler Birliği, Suriye ve Irak gibi ülkelerde de bu faaliyetler zaman zaman kesintiye uğramıştır. İlk Kürt gazetesi Kürdistan’ın yayımlanmasından Cumhuriyet'in ilanına kadar olan dönemde çıkan gazete ve dergiler, Kürt aydın ve sanatçıları için önemli bir iletişim aracıdır. Edebiyat otoritelerine göre, modern Kürt edebiyatının ilk öyküsü sayılan Fuat Temo'nun Roji Kurd dergisinde yayımlanan 'Çirok' öyküsü ve Ebdurehman Hakkâri'nin Jin dergisinde yayımlanan 'Memê Alan' adlı tiyatro oyunu, gazetelerin ve dergilerin modern Kürt edebiyatının gelişimindeki rolünü gözler önüne serer.