İslamiyet, Kürtler arasında hızla etkisini göstermiş ve ekonomik, sosyal, siyasal hayatın her alanına nüfuz etmeye başlamıştır. Bu etkinin en somut örneği, Kürtler arasında medreselerin kurulması ve yaygınlaşmasıdır. İslamiyet’in Kürt toplumu üzerindeki derin etkilerinden biri olarak görülen bu medreseler, dini ve akademik eğitimin merkezi olmuştur. Medrese kelimesi, Arapça kökenlidir ve Kürtçede de Arapça anlamına uygun olarak dershane veya sınıf anlamında kullanılır. Kürtlerin ilk medreseyi ne zaman kurdukları kesin olarak bilinmese de, İslamiyet’in Kürtler tarafından Hz. Ömer döneminde kabul edilmesiyle medrese eğitiminin başladığına dair işaretler bulunmaktadır. Kürtler, diğer Müslüman Ortadoğu halkları gibi, dini bilgilerini öğrenmek ve akademik çalışmalar yapmak için medreselere yönelmişlerdir. İlk Kürt medreselerinde edebiyat ve bilim alanında bazı çalışmalar yapılmışsa da, bu dönemde öne çıkan isimler oldukça sınırlıdır. X. ve XI. yüzyıllara kadar bilinen Kürt alimleri arasında Ebu Henîfe El Dînewerî ve Ebu Muslîm Horasanî yer almaktadır. Bu düşünürlerin eserlerinde Kürtlerle ilgili bölümlere rastlansa da mevcut eserlerin dili genellikle Arapçadır. Eğer Kürtçe eserler ürettilerse, bu eserler günümüze ulaşmamıştır. Kürt medreselerinde ilk dönemlerde Arapça, bilimsel ve edebi üretimlerin temel dili olmuştur. Ancak Selahaddin Eyyubi döneminden itibaren Kürtçe, medrese eğitiminin önemli bir unsuru haline gelmiştir. Bu dönem, Kürtçenin medrese kültürü içinde yer bulduğu ve Kürt edebiyatının gelişimi açısından bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
Elî Herîrî/Têt | |
---|---|
Kurdi | Türkçe |
Be can menzilgehê mîr in telebkarî ke sultan têt Be mizgînî beşaret bit ke mîhman canê canan têt Ke mîhman canê canan e, le ser cavê me mîhman e Be mala cumleê xan e ke şahê cumleê xan têt Were ey şahidê şêrîn ji eşqa te dil êxsîr in Dilê mehzûn kefaret bêt ke êm şeb taze mihman têt |
Can ile mirin konağıdır, istekte bulun, sultan gelir Müjdeli haber ile gönlü rahat çünkü misafiri cani canan gelir Çünkü misafir cani canandır, yeri baş göz üstünedir O ki tüm mülklerin sahibidir, gelen o mülklerin şahıdır Gel ey mükemmel şahit, aşkından gönüller esirdir Üzgün gönüllerin kefareti olsun, bu gece yeni misafir gelir |
Baba Tahir Hemedani |
---|
Me ger şîr û piling î, ey dil, ey dil Eger destem resed xûnet birîcem Biwînem ta çi reng î, ey dil, ey dil Dilem zar û hezîn e, çun nê nalem? Wicûdem ateşîn e, çun nê nalem? Be mû waçen kî çun û çend nalî? Çu mergem der kemîn e, çun nê nalem? Be mu dayim be ceng î, ey dil, ey dil. |