Daha Fazla

İSLAMİ MEDRESELERDE KÜRT EDEBİYATI


Kürt medreseleri, tarihsel olarak Kürt toplumunun eğitim ve kültür hayatında önemli bir yer tutmuştur. Medreseler, sadece dini eğitimi değil, aynı zamanda bilim ve sanat alanlarında da önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bu medreseler, XI. yüzyıldan itibaren, Kürtlerin yaşadığı bölgelerde sosyal ve kültürel yapıyı şekillendiren önemli kurumlar haline gelmiştir. Kürtler, diğer bölge halkları gibi eğitimlerini büyük ölçüde medreselerde sürdürmüş, bu medreseler aracılığıyla ilim ve irfanı öğrenmişlerdir. Kürtlerin yaşadığı bölgeler, medrese açısından oldukça zengindi; her bölgede tanınan medreselerin yanı sıra yerel ölçekte faaliyet gösteren birçok medrese de vardı. Bu medreseler, bilim ve eğitimin yaygınlaşmasına büyük katkı sağlamış, neredeyse bin yıl boyunca etkisini sürdürmüştür. Medrese eğitimi, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve coğrafya gibi bilim dallarını da kapsayarak, dinî bilginin yanı sıra dünyevi bilgilerin öğrenilmesini de sağlamıştır.

Medreselerdeki eğitim süreci, katı bir şekilde sınavlarla yürütülür; medrese öğrencileri, derslerinin tümünde başarı sağladıktan sonra 'müntehi' unvanını alarak, başka yerlerde cemaatlere namaz kıldırma görevi üstlenebilirlerdi. Ancak, her medrese bitiren kişi alim olamaz ve medrese açamazdı. Medrese bitirmek için belirli bir eğitim süreci ve yeterlilik gerekmekteydi. Bunun dışında, Kürt medreselerinde Arapça ders kitapları Kürtçeye çevrilerek, öğrencilerin kendi dillerinde eğitim almaları sağlanmış ve bu durum Kürt dilinin gelişimine katkı sağlamıştır. Ayrıca, Kürt medreseleri, bölgedeki sosyal yapıyı etkilemiş, kültürel değerlerin ve bilimsel bilgilerin yayılmasında önemli bir rol oynamıştır. Medreseyi tamamladıktan sonra alim olmak veya medresede müderrislik yapmak, uzun bir süreci gerektiriyordu. Kürtler arasında alimler için '12 ilimden müntehi' tabiri kullanılırdı. Bu ilim dalları, medreselerin eğitim müfredatına dayanmaktadır. Kürt medreselerinde okutulan 12 bilim dalının temel unsurları şunlardı: xet (imla), qîraet û tecwîh (Kur'an'ı güzel ve doğru okuma), serf û nehw (kelime ve cümle yapısı), fiqih (fıkıh), hedîs (hadis), tefsîr (Kur'an yorumu), eqaîd û kelam (iman ve inanç), mantiq û felsefe (felsefe ve mantık), fesahet û belaxet (edebi cümle kurma), siyer û tarîx (Hz. Muhammed’in yaşamı ve tarih bilimi), riyaziyat (matematik), usulê fiqih (fıkıh usulleri) ve usulê hedîs (hadis usulleri).

Eğitim sürecinde öğrenciler, farklı medreselerde eğitim alarak, icazet belgesini elde edene kadar gezi yapar ve coğrafya bilgilerini geliştirdikleri gibi farklı kültürlerle de tanışırlardı. Bu, eğitimin bir parçası olarak kabul edilirdi. Medreselerin her birinin kendine özgü bir terminolojisi bulunurdu. Bu terminoloji, bulundukları yöreye ve o bölgenin sosyal ve ekonomik özelliklerine bağlı olarak değişkenlik gösterirdi. Ancak, farklı medreselere rağmen bazı ortak kavramlar da yaygın olarak kullanılır ve kaynaklarda yer alırdı. Gelişmiş medreselerdeki en üst düzeydeki kişiye 'Seyda' denilirdi.


KÜRT MEDRESELERİNDE EĞİTİM, YAŞAM VE EDEBİ ÜRETİM

Medreselerin ilk ve temel amacı, İslamiyet’i yaymak olarak kabul edilmiştir. İslam toplumunun dini temelleri, Medine’deki ilk medresede atılmış ve oradan tüm dünyaya yayılmıştır. Ancak zamanla medreselerin eğitim müfredatında ve kullanılan dillerde önemli değişiklikler yaşanmış; dini derslerin yanı sıra, fen bilimleri, matematik, mantık, felsefe, astronomi ve dilbilgisi gibi alanlar da eğitim programına dahil edilmiştir. Bu değişiklikler, Kürt medreselerinde de gözlemlenmektedir; ancak Arapların ve diğer halkların medreseleriyle karşılaştırıldığında, Kürt medreselerinde bazı eksiklikler bulunmaktadır. En büyük fark, eğitim içeriklerinin ve derslerin yerel farkliliklar göstermesidir. Diğer toplumların medreselerinde genellikle bir merkezileşme sağlanmışken, Kürt medreselerinde bu durum zayıf kalmıştır. Bu sebeple, her Kürt Beyliği (mirlik) kendi egemen olduğu topraklarda bir medrese kurar veya yerel medreseler ve bunların alt birimleri olan hücrelerde eğitim verilir. Bu eğitim programları, yerel mirler, şeyhler veya meleler tarafından belirlenir.

Kürt medreselerindeki dersler, farklılıklar gösterse de, Kürtçe dilbilgisi ve Kürt kültürüne dair dersler her medresede bulunmaktadır. Bu derslerde, aynı zamanda yurtseverlik ve Kürtçenin korunması da vurgulanır. Kürt medreselerinde, dini bilgilerin yanı sıra, Kürt kültürü, edebiyatı ve dilinin esasları öğretilir. Kürt medreselerinde eğitim, Kur’an okumayı öğrenmekle başlar. Kur’an’ı doğru şekilde okuma becerisi kazandıktan sonra, Kürt şairleri ve alimlerinin eserleri de okutulmaya başlanır. Melayê Batê’nin Mevlüd’ü, Ehmedê Xanî’nin Nûbihara Biçûkan’ı (Çocukların Baharı), Eqida İmanê (İnanç Yolu) gibi önemli Kürtçe eserler ile Feqiyê Teyran, Eli Herîrî ve Melayê Cizîrî’nin divanları da öğrencilere sunulur. Ayrıca, Arapça gramer ve tanınmış Arap alimlerinin eserleri de eğitim programlarında yer bulur; ancak Kürtçe kitapların okutulmasına da özen gösterilir. Her medresede, genellikle bir melesinin bulunması gerekir. Medreseyi kuran mir, meleyi feqîlerin eğitimiyle görevlendirir. Ancak mele, her öğrenciyi birebir eğitmez; bunun yerine kıdemli feqîler, yeni gelen öğrencileri eğitmekle sorumlu olurlar.

Medreselerin bir diğer önemli sorunu ise, öğrencilere sağlanan beslenmedir. Feqîlerin yemekleri, genellikle köylüler tarafından sağlanır ve bu yardımlar genelde sırasıyla yapılır. Bazı medreselerde, feqîlerin yemek masrafları medreseyi kuran mir veya şeyh tarafından karşılanır. Ayrıca, feqîler, harman zamanı civar köylerden topladıkları zekatlarla da medresenin diğer giderlerini ve iaşe masraflarını karşılamaya çalışırlar. Bu, medreselerin gelir kaynağının büyük ölçüde köylülerin gönüllü katkılarına dayandığını gösterir. Bu katkılar genellikle, feqîlerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için yetersiz kalmaktadır. Özellikle öğrenci sayısının fazla olduğu medreselerde, feqîler çoğu zaman yetersiz beslenirler. Öğle yemeklerinde genellikle bulgur ve etsiz yemekler verilir, ancak cuma günleri 'hayırlı gün' kabul edildiğinden, feqîlere etli yemekler de sunulur.