Daha Fazla

Kürt Mitolojileri


P


Pepûk

Pepûk, guguk kuşu olarak bilinir. Pepûk kuşunun kökeni çok eski bir efsaneye dayanır. Bu efsaneye göre, kendi kardeşini öldüren biri, bu suçluluğundan dolayı Tanrı'dan bir kuşa dönüşüp ömrünü yalnızlık içinde geçirmeyi diler ve dileği kabul olur. Efsanenin temelinde bir insanın kuşa dönüşerek yalnız bir yaşam sürmesi, kardeş katilliği yüzünden duyduğu utanç ve pişmanlık vardır. Hikayenin farklı versiyonları mevcuttur; bazı versiyonlarda iki kardeşin kenger toplamaya gitmesi, bazılarında ise pancar toplama sırasında birbirine güvenmemesi gibi farklı detaylar bulunur. Ancak efsanenin ana teması, pişmanlık, kardeş katilliği ve kuşa dönüşerek yalnız bir hayat sürmektir. Bu efsanenin tüm Kürt coğrafyasında bilinmesi nedeniyle, Kürtçenin tüm lehçelerinde 'pepak' kelimesi, zavallı, bedbaht ve kimseye ait olmayan anlamlarında kullanılır. Ayrıca, Pepûk kuşunun çıkardığı her sesin bir pişmanlık çığlığı olduğuna inanılır. Efsaneye göre, kuşa dönüşen kişi şu şekilde söyler:

'Pepâk pepûk / Kê kir, min kir' (Pepûk pepûk / Kim yaptı, ben yaptım).


Peşwayan

Peşwayan, Medler'de toplumun hem dini hem de siyasal liderlerini tanımlayan bir terimdir. 'Kawa' ve 'Karpanlar' bu sınıfa dahil olan kişiler arasındadır. Zerdüşt'ün babası da bu gruptan biridir. Ancak Zerdüşt, bu sınıfın toplumun ihtiyaçlarına yeterince karşılık vermediğini fark eder ve geliştirdiği yeni inanç sisteminde sorgulama yolunu bırakmaz. Zerdüşt, kendi tanrısını da bu sorgulamaya dahil eder. 'Sana soruyorum, ey Ahura Mazda! Benimle konuş! Kimdir, yeryüzünü aşağıda ve gökyüzünü yukarıda yerleştiren? Kimdir, suyu koruyan ve doğayı yeşillendiren? Kimdir, rüzgârı ve yükseklerdeki bulutu kovan? Ey Tanrı! Kimdir, iyi düşünceyi yaratan?'


Pîr

Pîr, proto Kürt inançlarında dinin en yüksek derecesine sahip olan kişiyi tanımlar. Fransız araştırmacı Felicie Challaye, 'pîr'in Mîtraizm inancında dini lider olarak yer aldığını belirtir. Challaye'ye göre, Mîtraizmde din görevlilerine 'karpan' denir ve bunların bir üst seviyesinde 'baba' yer alır. Babalardan daha yüksek bir mertebede ise 'pîrler' bulunur. MÖ 3 binlere tarihlenen bu proto Kürt inancında pîr, dini lider olmanın yanı sıra, aynı zamanda topluluğun siyasi lideri olarak da kabul edilir. Urartularda ise dini liderlere 'paren' denir ve bu kelimenin 'pîr' sözcüğünden türediği düşünülmektedir. Zerdüştlükte de 'pîrlik' kavramı vardır. Dini görevliler için kullanılan 'Mag' ve 'Mûbed' gibi terimlerin yanı sıra, 'Pîrê Maxan' (Magların pîri) terimi de karşımıza çıkar. Mazdekçilikte, 'Cavîdan' (ölümsüzlüğe ulaşmış kişi) sonrası gelen mertebe pîrdir. Yaresanf, Kakayî Ehlî Heq inancında pîrler avatarlardır; Pîr Musî, Pîr Şehriyar gibi isimler bu inançta önemli avatarlar olarak kabul edilir. Êzidîlik inancında da pîrlik, şeyhlik kurumundan önce gelir.

Aleviliğin Kızılbaşîlik inancında da pîr, dededen önce gelir. Kürt inanç ve mitolojisinde pîrlik kavramı, tasavvuf geleneğine dayalı olarak örgütlenen Kürt dergâhları ve tarikatlarında da kullanılır ve zamanla tasavvufta bir mertebe haline gelir. Tasavvuf inancına göre, pîr, Tanrı yoluna koyulmuş bir kişi olup, hem kendisi dinsel bilgiye ulaşmış (arifi billah) hem de bu bilgiyi müritlerine aktararak onları doğru yolda ilerlemelerine yardımcı olan kişidir. Bu yüzden pîr, aynı zamanda yol gösterici anlamında 'mürşit' olarak da adlandırılır. Pîr, Tanrı sevgisi kazanmış bir kişi olup, başkalarının da bu yüksek makama ulaşmasına öncülük eder ve bu nedenle peygamberin vekili olarak kabul edilir. Her tarikatın bir pîri vardır ve bu tarikatlar genellikle adlarını pîrlerinin ad veya unvanlarından alırlar.


Pouruşaspa

Pouruşaspa, Avesta'da adı geçen ve tüm atlardan sorumlu olduğu belirtilen bir melektir. Medlerde at yetiştiriciliği yalnızca bireylere ait bir faaliyet değil, aynı zamanda saray tarafından da yönetilen büyük at sürüleri bulunmaktadır. Proto Kürtlerde at, soylu bir hayvan olarak kabul edilir ve atın dünyaya gelişine dair birçok mitolojik efsane mevcuttur. Medlerde atçılık, saygın bir meslek olarak görülür ve pek çok kişinin isminde yer alan 'asp' veya 'aspa' ekleri, hem at anlamına gelir hem de bir soyluluk unvanı olarak kullanılır. Mezopotamya'da, özellikle Kassit, Babil ve Asur kültürlerinde görülen kanatlı at figürleri, bu hayvanın meleklerle ya da tanrı ve tanrıçalarla ilişkilendirilmesinden kaynaklanmaktadır. Örneğin, Babil Kralı Nabukadnezar’ın (MÖ 1125-1104) sunağında yer alan at kafası, güneş tanrısı Şamaş’ın at üzerinde tasvir edilen kabartması, ve Kassitlerdeki kanatlı at figürleri, atın ilahi varlıklarla olan bağını ortaya koymaktadır.