Daha Fazla

Suriye İç Savaşı


Suriye'deki iç savaş, çeşitli devletlerin ve devlet dışı grupların dahil olduğu, hala süren çok taraflı bir çatışmadır. Mart 2011'de, Beşşar Esad rejimine karşı büyüyen halk tepkisi, bölgedeki daha geniş Arap Baharı protestolarının bir uzantısı olarak Suriye'de büyük çaplı protestoların ve demokrasi talep eden mitinglerin başlamasına yol açtı. Hükümetin güvenlik güçlerinin aylarca süren baskıcı müdahalelerinden sonra, Özgür Suriye Ordusu gibi çeşitli silahlı isyancı gruplar ülke genelinde ortaya çıktı ve bu, Suriye'deki ayaklanmanın başlangıcını simgeledi. 2012 yılına gelindiğinde, kriz kapsamlı bir iç savaşa dönüşmüştü.İsyancı gruplar, NATO ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinden silah desteği alırken, hükümet güçleri başlangıçta İran ve Rusya'dan askeri yardım sağladı. İsyancılar, 2013'te Rakka'nın ve 2015'te İdlib'in kontrolünü ele geçirerek ciddi ilerlemeler kaydettiler. Bu gelişmeler üzerine, Rusya Eylül 2015'te hükümete destek olmak amacıyla askeri müdahalesine başladı ve çatışmanın dengesini hükümet lehine değiştirdi. 2018'in sonlarına gelindiğinde, İdlib bölgesinin bazı kısımları dışında, isyancıların elindeki tüm bölgeler hükümetin kontrolü altına geçti. 2014'te, IŞİD Doğu Suriye ve Batı Irak'ın geniş alanlarının kontrolünü ele geçirdi. Bu durum, ABD öncülüğündeki CJTF koalisyonunu, Kürtlerin çoğunlukta olduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne karadan destek sağlarken IŞİD'e karşı bir hava saldırısı kampanyası başlatmaya sevk etti. IŞİD'in 2017'nin sonlarında, özellikle Rakka Muharebesi'nde yenilgiye uğramasıyla, örgütün kontrolü sona erdi. Ağustos 2016'da Türkiye, Rojava'nın kurulmasına karşılık olarak Suriye'nin kuzeyine kapsamlı bir askeri operasyon başlattı ve bu süreçte hem IŞİD hem de hükümet güçleriyle çatıştı. Mart 2020'deki İdlib ateşkesinden bu yana, cephe hattındaki büyük çatışmalar büyük ölçüde azaldı, ancak hala aralıklarla çatışmalar yaşanıyor.


Savaşın kökenleri

Mart 2011'de Baas rejimine karşı artan hoşnutsuzluk, Suriye genelinde geniş çaplı gösterilerin ve demokrasi yanlısı protestoların patlak vermesine yol açtı. Bu protestolar, bölgedeki daha geniş çaplı Arap Baharı hareketinin bir parçasıydı. Beşşar Esad'ın emriyle, birçok gösteri güvenlik güçlerinin ölümcül müdahaleleriyle şiddetle bastırıldı ve bu süreçte çoğu sivil olmak üzere on binlerce kişi hayatını kaybetti ya da gözaltına alındı. Suriye devrimi, ülke genelinde direniş milislerinin kurulmasıyla bir isyan halini aldı ve 2012 yılı itibarıyla tam anlamıyla iç savaşa dönüştü. 1 2


Olayların Gidişatı

Savaş, farklı gruplar tarafından sürdürülüyor. Suriye Arap Silahlı Kuvvetleri, yerli ve yabancı müttefikleriyle birlikte Suriye Arap Cumhuriyeti'ni ve Esad hükümetini temsil ediyor. Onlara karşı, demokratik ve milliyetçi muhalif grupların geniş bir koalisyonu olan Suriye Geçici Hükümeti bulunuyor; bu koalisyonun askeri gücü, Suriye Ulusal Ordusu ve müttefik Özgür Suriye milislerinden oluşuyor. Bir başka muhalif grup ise Tahrir el-Şam liderliğindeki Sünni milislerin desteklediği Suriye Kurtuluş Hükümeti. Ayrıca, bağımsız olarak hareket eden Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin askeri gücü, Kürt YPG liderliğindeki çok uluslu, ağırlıklı olarak Araplardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olarak biliniyor. El Kaide bağlantılı Hurras el-Din ve İslam Devleti (DEAŞ) gibi radikal gruplar da çatışmanın diğer önemli aktörleri arasında yer alıyor. İran, Rusya, Türkiye ve ABD gibi yabancı güçler, iç savaşın farklı taraflarına destek vererek doğrudan müdahil oldu. İran, Rusya ve Hizbullah, Suriye Arap Cumhuriyeti'ne askeri destek sağladı; Rusya ise Eylül 2015'ten itibaren hava saldırıları ve kara operasyonları düzenlemeye başladı. ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon, 2014'ten bu yana DEAŞ'a ve bazen Esad yanlısı güçlere karşı hava ve kara operasyonları yürütüyor, Devrimci Komando Ordusu ve SDG gibi gruplara askeri ve lojistik destek sağlıyor. Türkiye ise 2016'dan bu yana Suriye'nin kuzeyini işgal etmiş durumda ve Suriye Ulusal Ordusu'nu desteklerken, aynı zamanda SDG, DEAŞ ve Esad güçlerine karşı savaşıyor. 2011 ile 2017 yılları arasında Suriye'deki çatışmalar, Suriye hükümetinin karşıtlarıyla destekçilerinin Lübnan'da çatışmaları sonucunda Lübnan'a da sıçradı. Resmi olarak tarafsız kalsa da İsrail, Batı Suriye'deki Hizbullah ve İran varlığına karşı tekrar tekrar saldırılar düzenledi. 3

Savaştaki şiddet, 2012 ile 2017 yılları arasında zirveye çıktı, ancak durum hala bir kriz olma niteliğini koruyor. 2020'de Suriye hükümeti, ülkenin yaklaşık üçte ikisini kontrol ederek iktidarını pekiştirdi. 2023 yılına gelindiğinde, Esad hükümeti ile muhalif gruplar arasındaki cephe çatışmaları büyük oranda azalmış olsa da kuzeybatı Suriye'de yer yer çatışmalar devam etti. Güney Suriye'de büyük protestolar ortaya çıkarken, bu gösteriler ülke çapında genişleyerek, otoriter politikalar ve kötü ekonomik koşullara karşı tepkilerin yoğunlaşmasına yol açtı. Bu protestolar, 2011'deki devrime benzer şekilde değerlendiriliyor. 4 5 6 Savaş, tahminen 470.000 ila 610.000 kişinin ölümüne neden oldu ve İkinci Kongo Savaşı'ndan sonra 21. yüzyılın en ölümcül ikinci çatışması olarak kaydedildi. Uluslararası kuruluşlar, çatışmanın tüm taraflarını — Esad hükümeti, DEAŞ, muhalif gruplar, İran, Rusya, Türkiye ve ABD liderliğindeki koalisyon — ciddi insan hakları ihlalleri ve katliamlar nedeniyle suçladı. Çatışma, milyonlarca kişinin Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi komşu ülkelere kaçmasına yol açarak devasa bir mülteci krizine neden oldu. Ancak önemli bir kısmı, Orta Doğu dışındaki ülkelere de sığınarak, sadece Almanya'ya 2011'den bu yana yarım milyondan fazla Suriyelinin kabul edilmesine sebep oldu. Savaş boyunca, Mart 2017'de Cenevre'de düzenlenen Birleşmiş Milletler öncülüğündeki barış görüşmeleri de dahil olmak üzere pek çok barış girişimi başlatıldı, ancak çatışmalar devam etti. 7 8 9


Suriye iç savaşında Rojava Kürdistanı

Suriye iç savaşı sırasında, Kürdistan'ın batısı, çatışmanın dışında kalarak üçüncü bir taraf olarak yer aldı. Kürtler, haklarına barışçıl ve demokratik yöntemlerle ulaşmayı hedefliyordu. Ancak, Türkiye, bölgedeki Kürt sorununu gerekçe göstererek, sürekli olarak bu bölgede istikrarsızlık yaratmaya çalıştı. Kürtler, kendi topraklarında özerk bir sistem kurarak, ne Özgür Suriye Ordusu adı altındaki silahlı gruplarla ne de Beşar Esad'ın ordusuyla çatışmaya girmek istedi. Buna rağmen, hem Özgür Suriye Ordusu hem de Esad yanlısı güçler, Türkiye'nin etkisiyle Kürtleri savaşa çekmeye çalıştılar, fakat Kürtler bağımsız bir yol seçerek, kendi duruşlarını belirlediler. Türkiye, Suriye'de Beşar Esad rejimine karşı süren çatışmalarda aktif bir rol üstlendi ve Kürtlerin siyasi bir statü kazanmasını engellemek için Esad karşıtı güçlere destek sağladı. Suriye'ye savaşmak için giden birçok kişi, Türkiye tarafından Khate gibi bölgelerde eğitilerek rejime karşı savaşmaları için gönderildi. Türkiye'nin bu politikası, Kürtlerin kazanımlarını sınırlamayı amaçlıyordu.


Halk savunma birlikleri (YPG)

Halk Savunma Birlikleri, Batı Kürdistan'daki halk savunma güçleridir ve Batı Kürdistan Kürtleri tarafından kurulmuştur. Bu birlikler yalnızca Batı Kürdistan'ın Kürtleri tarafından oluşturulmuştur ve Batı Kürdistan'ın Kürt ordusunun koruması altındadır. Temel amacı, Batı Kürdistan'daki Kürtler ve diğer topluluk gruplarının yaşamlarını kayıtsız şartsız korumaktır. YPG, Batı Kürdistanlı Kürtlerin kendilerini savunmak için oluşturduğu askeri bir güçtür.


Uluslararası durum

Suriye'de Beşar Esad rejimine karşı, ülke çapında büyük bir muhalefet hareketi ortaya çıktı. Bu süreçte, Amerika ve Fransa'nın liderliğinde Suriye muhalefeti için bir platform kuruldu. Amerika, başlangıçta Birleşmiş Milletler'den bir karar çıkararak Suriye'ye askeri müdahalede bulunmayı hedefliyordu. Ancak, kararın görüşüldüğü dönemde, Rusya ve Çin bu müdahaleye karşı çıkarak veto yetkilerini kullandı. Bu iki ülke, sorunun diyalog yoluyla çözülmesini savundu. Bu çerçevede Kofi Annan, ilk etapta bir geçici hükümet kurmakla görevlendirildi ve bu geçici hükümetin ardından Suriye'de yeni bir yönetim şekillendirilmek istendi. Ancak, Kofi Annan'ın çabaları sonuçsuz kaldı ve görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Yerine Arap kökenli Agdar İbrahim Hat getirildi. Halk Savunma Birlikleri (YPG), Batı Kürdistan'daki savunma güçlerini temsil etmektedir ve Batı Kürdistan Kürtleri tarafından kurulmuştur. Bu yapı, yalnızca Batı Kürdistan Kürtleri tarafından oluşturulmuş olup, bölgenin güvenliğini sağlama amacı taşımaktadır. Başka bir deyişle, YPG'nin Batı Kürdistan'ı ve oradaki Kürtleri koruyan bir askeri güç olduğunu söylemek mümkündür. YPG'nin temel amacı, Batı Kürdistan'ın ve orada yaşayan Kürtler ile diğer toplulukların yaşamını koşulsuz bir şekilde savunmaktır.


Arap Baharı


Kürtlerin durumu ve statüleri

Kürtler, Suriye'deki iç savaşın başlamasıyla birlikte kendi bölgelerinde özerk bir yönetim kurma çabalarına girişti. Rojava olarak bilinen bu özerk bölge, Kobani'den başlayarak, Kürtlerin kontrolündeki şehirlerin birer birer ele geçirilmesiyle genişledi. Kürtler, kendi bölgelerinin savunmasını sağlamak amacıyla YPG (Halk Savunma Birlikleri) adını verdikleri bir askeri güç oluşturdu. Ancak, Türkiye ile uyumlu olan ve bazıları Kürt kökenli bile olmayan gruplar, Kürtlerin bu özerklik çabalarına karşı çıktılar. Örneğin, Azad Partisi gibi oluşumlar, Kürtlerin statüsüne karşı mücadele etti. Halep'in Kürtlerin çoğunlukta olmadığı Eşrafiye ve Şeyh Maqsud mahallelerinde, bu grupların saldırıları sonucunda onlarca Kürt sivil yaşamını yitirdi. Bu durum, Kürtlerin özerklik mücadelesi esnasında yaşadığı zorlukları ve karşılaştığı direnişi gözler önüne sermektedir.


Suriye'ye Barış Gücü Gönderimi

Suriye'deki iç savaşın başlangıcında Birleşmiş Milletler, durumu gözlemlemek için bir askeri misyon gönderdi. Ancak, bu misyon yalnızca iki ay sürdü ve ardından görev sona erdi. Bu dönemin ardından, Suriye'ye barış gücü gönderilmesiyle ilgili tartışmalar devam etti.


İç Savaş ve Dinsel Faktörler

Mezhep çatışmaları, iç savaş sürecinde önemli bir rol oynadı. Sünni gruplar, Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan'dan destek aldı. Karşı tarafta ise, Şii ve Alevi gruplar, İran'ın desteğiyle güçlendi. Bu mezhep temelli çatışmalar, savaşın seyrini etkiledi.


Suriye'deki Silahlı Grupların Desteklenmesi

İç savaşın başından itibaren Türkiye, muhalif grupların silahlandırılmasında önemli bir aktör oldu. Edinilen bilgilere göre, bazı silahlı grupların liderliğini Türk generalleri üstlendi. Hatay bölgesinde, savaşçılara eğitim verilmesi, onları silahlandırıp cepheye göndermek anlamına geliyordu.


Türkiye'nin Kürt Politikası

Türkiye, bu savaşa dahil olduğu süreçte temel hedefini, Kürtlerin statü kazanmasını engellemek olarak belirledi. Bu amaç doğrultusunda, Kürtlere karşı her türlü yöntem ve stratejiyi uygulamaktadır.


Suriye'deki savaşın çevre ülkelere yayılması

Suriye'de savaşın başlamasının ardından Lübnan'da da çatışmalar yaşandı. Orada da aşırı gruplar vb. harekete giriyor. Türkiye, ordusunu Kürdistan'ın kuzey ve batı sınırlarına konuşlandırdı. Sınır önüne kontrol noktaları kurarak Kürdistan'ın batısındaki iç savaşı kontrol etmelerini ve savaşı yönetmelerini istediler.


Suriye İç Savaşındaki Mevcut Kuvvetler


1. Suriye Arap Silahlı Kuvvetleri (SAA)

Suriye Arap Silahlı Kuvvetleri, Beşar Esad yönetimindeki Suriye Arap Cumhuriyeti'nin resmi ordusudur. Savaşın başlangıcından beri Beşar Esad rejimini desteklemekte ve isyancı gruplara karşı mücadele etmektedir. Bu güçler, İran, Rusya ve Lübnan Hizbullah'ı gibi yabancı müttefiklerin desteğini almaktadır. SAA, hava kuvvetleri, zırhlı birlikler ve özel kuvvetler gibi çeşitli birimlerden oluşur. 2015'ten itibaren Rusya'nın hava saldırıları ve askeri desteği, Suriye hükümet güçlerinin sahada üstünlük kurmasını sağlamıştır 10

2. Suriye Ulusal Ordusu (SNA)

Suriye Ulusal Ordusu, Suriye Geçici Hükümeti tarafından kontrol edilen muhalif bir gruptur. Çoğunlukla Türkiye tarafından desteklenmekte ve eğitilmektedir. SNA, çeşitli yerel isyancı grupların birleşmesiyle kurulmuş olup, ağırlıklı olarak Suriye'nin kuzey bölgelerinde faaliyet göstermektedir. Bu grup, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Esad hükümeti ile çatışmalar yaşamıştır. SNA'nın amacı, Esad rejimini devirmek ve demokratik bir yönetim kurmaktır. 11

3. Suriye Demokratik Güçleri (SDG)

Suriye Demokratik Güçleri, Kürt YPG (Halk Savunma Birlikleri) liderliğinde kurulmuş çok etnikli bir askeri ittifaktır. SDG'nin temel hedefi, Kuzey ve Doğu Suriye'de özerk bir yönetim kurmak ve IŞİD gibi cihatçı tehditlere karşı mücadele etmektir. ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından silahlandırılan ve desteklenen SDG, özellikle Rakka ve Deyrizor bölgelerindeki operasyonlarda kritik bir rol oynamıştır. 12

4. Halk Savunma Birlikleri (YPG)

YPG, Suriye'nin kuzeyindeki Kürt bölgelerinde faaliyet gösteren bir Kürt askeri gücüdür. YPG, Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelerde güvenliği sağlamakta ve SDG'nin bel kemiğini oluşturmaktadır. YPG, Suriye iç savaşında tarafsız bir çizgi izlemeye çalışmış, ancak IŞİD ve diğer cihatçı gruplara karşı aktif olarak savaşmıştır. Türkiye, YPG'yi PKK'nın bir uzantısı olarak görmekte ve bu nedenle YPG'nin varlığına karşı çıkmaktadır 13

5. Tahrir el-Şam (HTŞ)

Tahrir el-Şam, Suriye'nin kuzeybatısında aktif olan bir Sünni cihatçı örgüttür. HTS, başlangıçta El Kaide'nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi'nin halefi olarak kurulmuştur. Grup, İdlib bölgesinde büyük bir nüfuza sahiptir ve burada kendi yönetimini kurmuştur. Tahrir el-Şam, diğer muhalif gruplarla zaman zaman çatışmalara girmiş ve Esad rejimiyle savaşmaya devam etmiştir 14

6. İslam Devleti (IŞİD)

IŞİD, 2014'te Doğu Suriye ve Batı Irak'ta büyük bir alanı kontrol altına almış radikal bir cihatçı örgüttür. Suriye'deki varlığı, yerel ve uluslararası koalisyon güçleri tarafından hedef alınmış ve 2017'de büyük ölçüde yenilgiye uğratılmıştır. Ancak, IŞİD'in hücreleri hala ülkenin bazı bölgelerinde varlığını sürdürmekte ve gerilla tarzı saldırılar gerçekleştirmektedir 15

7. Rusya

Rusya, 2015 yılından itibaren Suriye hükümetine askeri destek sağlamaktadır. Özellikle hava saldırıları, özel kuvvetler ve danışmanlık yoluyla Beşar Esad rejimini desteklemiştir. Rusya'nın müdahalesi, savaşın seyrini Esad lehine değiştirmiştir. Rus askeri varlığı, Suriye'nin Akdeniz kıyısındaki Tartus deniz üssü ve Hmeymim hava üssünde yoğunlaşmıştır. 16

8. İran ve Hizbullah

İran, Esad rejimini desteklemek için Suriye'ye doğrudan ve dolaylı askeri yardım sağlamaktadır. Bu destek, İran'ın Kudüs Gücü tarafından organize edilmekte ve Suriye'ye milis savaşçılar gönderilmektedir. Ayrıca, Lübnan'daki Hizbullah örgütü, savaşın başından beri Esad hükümetinin yanında yer almakta ve Suriye'de aktif olarak savaşmaktadır. 17

9. Türkiye

Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde askeri operasyonlar düzenlemiş ve Suriye Ulusal Ordusu'nu desteklemektedir. Türk hükümeti, Suriye'nin kuzeyinde 'güvenli bölgeler' oluşturarak, Kürt YPG'nin varlığını azaltmayı ve mülteci akınını kontrol etmeyi amaçlamıştır. Türkiye, özellikle Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı gibi askeri operasyonlarla bölgede etkinliğini artırmıştır 18

10. ABD ve Uluslararası Koalisyon

ABD ve müttefikleri, IŞİD'e karşı hava ve kara operasyonları düzenleyerek Suriye iç savaşına dahil olmuştur. ABD'nin en büyük müttefiki SDG'dir ve bu grup, IŞİD'e karşı yürütülen operasyonlarda kara gücü olarak kullanılmıştır. ABD, ayrıca bazı muhalif gruplara da askeri ve lojistik destek sağlamıştır. 19

Bu kuvvetlerin Suriye iç savaşındaki rolleri ve etkileri, savaşın karmaşık yapısını ve sürekli değişen güç dengesini göstermektedir. Her aktörün farklı çıkarları ve hedefleri, Suriye'deki çatışmanın neden bu kadar uzun sürdüğünü açıklamaktadır.


Kaynakça

  • 1.-Kassam, Kamal; Becker, Maria (16 Mayıs 2023) "Bugünün Suriyelileri, yarının Almanları: Almanya'daki Suriyeli mültecilerin siyasi çıkarları üzerinde ilk yerleştirmenin etkisi" .Siyaset Biliminde Sınırlar.
  • 2."Suriye: Çatışmanın hikayesi" . BBC Haberleri. 11 Mart 2016.
  • 3.- "US-Russian ceasefire deal holding in southwest Syria". Reuters. 9 Temmuz 2017.
  • 4.-Chulov, Martin (26 Mayıs 2021). "'Mafya babası' Esad'ın hanedanı Suriye'nin kabuğu üzerindeki kontrolünü sıkılaştırıyor" . The Guardian .
  • 5.-Süleyman, Ali Hac (23 Ağustos 2023). "Suriye'deki hükümetleri küçülten protestolar büyüyerek de devam ediyor" . El Cezire. 
  • 6.-Abdulrahim, Raja (31 Ağustos 2023). "Suriye'deki Nadir Protestolar Arap Baharı'nın Yankılarını Çağırıyor" . New York Times . 
  • 7.-Lundgren, Magnus (2016). "Suriye'de Arabuluculuk: Girişimler, stratejiler ve engeller, 2011–2016" . Çağdaş Güvenlik Politikası .
  • 8.-Dewan, Angela; McGann, Hillary (5 Haziran 2018). "ABD'nin başkanlığındaki Rakka saldırıları savaş suçu teşkil edebilir, Af Örgütü diyor" .
  • 9.-Todd, Zoe (19 Kasım 2019). "Sayılarla: Dünya Çapındaki Suriyeli Mülteciler" .Frontline. Kamu Yayıncılık Servisi.
  • 10.Middle East Institute - "Syria's Armed Forces and their role in the Civil War." (https://www.mei.edu/)
  • 11.Carnegie Middle East Center - "The Syrian National Army and the Future of Syrian Opposition." (https://carnegie-mec.org/)
  • 12.International Crisis Group - "Syria's Kurdish Forces and the Future of the Syrian War." (https://www.crisisgroup.org/)
  • 13.Al-Monitor - "YPG and Its Role in Syria's Kurdish Areas." (https://www.al-monitor.com/)
  • 14.BBC News - "Tahrir al-Sham and the Future of Syria's Rebel Forces." (https://www.bbc.com/news/)
  • 15.United Nations Report - "The Decline of ISIS in Syria and Iraq." (https://www.un.org/)
  • 16.The Washington Post - "Russia's Military Involvement in the Syrian Civil War." (https://www.washingtonpost.com/)
  • 17.Reuters - "Iran's Support of the Assad Regime in Syria." (https://www.reuters.com/)
  • 18.Anadolu Ajansı - "Turkey's Military Operations in Northern Syria." (https://www.aa.com.tr/)
  • 19.CNN - "The U.S. Role in Syria and the Coalition Against ISIS." (https://www.cnn.com/)